30 Eylül 2010 Perşembe

Vekilin Annesi Seher Cumur, Hakk’a Uğurlandı

Ak Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Seher Cumur, bugün ikindi namazından sonra Trabzon Düzköy İlçesi Çalköy Beldesinde kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi.


Önceki gün Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybeden Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Seher Cumur, bugün(30.09.2010 Perşembe) ikindi namazından sonra Trabzon ili, Düzköy İlçesi Çalköy Beldesinde kılınan cenaze namazından sonra dualar ve gözyaşları ile aile mezarlığında toprağa verildi.


Merhume Seher Cumur’un cenazesi bir ambulansla Çalköy Beldesi İlköğretim Okulu bahçesine getirildi. Cenaze namazı Trabzon İl Müftüsü Veysel Çakı tarafından kıldırıldı. Çok kalabalık bir cemaatin iştiraki ile kılınan cenaze namazından sonra merhume Cumur aile mezarlığında ebedi yolculuğuna uğurlanmak üzere toprağa verildi.


Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Merhume Seher Cumur’un cenazesine oğul Mustafa Cumur’un yanı sıra AK Parti Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş, Ak Parti Milletvekillerinden Ankara Milletvekili Faruk Koca, Sakarya milletvekili Recep Yıldırım, Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, Giresun Milletvekili Ali Temur, Trabzon Belediye Başkan Vekili Ergin Aydın, Akçaabat Kaymakamı Erol Özkan, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, Trabzon Belediyesi THM Koro Şefi İhsan Eyüboğlu, Ak Parti Akçaabat ilçe Başkanı Osman Çavuş, Ak Parti Trabzon eski İl Başkanı Ahmet Metin Genç, Ak Parti Kurucu İl Başkanı İbrahim Keskin, İş adamı Emrem Saka, Polat İnşaat Muhasebe Müdürü Coşkun Tiryaki, Tonya Belediye Başkanı Ahmet Kurt, Dörtyol Belediye Başkanı Cevat Birinci, İş adamı Tufan Aydoğan, Ak Parti İl Başkanı Adnan Günnar, TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan, Düzköy İlçe Müftüsü Ramazan Topcan, Akçaabat İlçe Müftüsü Yakup Baki, Doğanköy Merkez Camii İmamı Mustafa Şengül, İl Genel Meclisi üyelerinden Ömer Tosun, Akçaabat Belediye Meclis Üyesi Nazmi Kalaycı, Acısu Köyü Muhtarı Tahsin Çelik, Trabzon sosyal Hizmetler İl Müdürü Selim Çelenk, Türkiye’nin tanınmış imamlarından Ankara Hacı Bayram Camii eski İmamı Fikret Latifoğlu, Çalköy Belediyesi eski Başkanı Mehmet Tayar, yaşlı olmasına rağmen Dörtyol Belediye Başkanı Cevat Birinci’nin Babası Fevzi Birinci, Doğanköy Beldesinden Muhammet Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Seher Cumur’a Allah’tan rahmet, geride kalan eş, dost, akraba ve sevenlerine ve Sayın Vekilimiz Mustafa Cumur’a, sabırlar dileriz.


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU
FOTOĞRAFLAR: Mehmet BİRİNCİ

CENAZEDEN FOTOĞRAFLAR:


























29 Eylül 2010 Çarşamba

Milletvekili Cumur'un Acı Günü

Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Seher Cumur, bugün ameliyat sonrası alındığı yoğun bakımda vefat etti.




Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur’un annesi Seher Cumur, bugün ameliyat sonrası alındığı yoğun bakımda Ankara’da vefat etti.


Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat olan 78 yaşındaki Seher Cumur, ameliyat sonrası yoğun bakıma alınmıştı. Seher Cumur’un cenazesi bugün Ankara’dan kalkan uçak ile saat 23.30 civarlarında Trabzon’a getirilecek.


Merhumenin cenazesi yarın (30.09.ç2010 Cuma Günü) ikindi namazına müteakip Düzköy İlçesine bağlı Çalköy Beldesinde kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilecektir.


Merhume Seher Cumur, Omuriliğinde oluşan tümör nedeniyle ameliyat olmuş ve amliyattan sonra yoğun bakıma alınmıştı.


HABER: Muhammet Yavruoğlu

İHA muhabiri KÜÇÜK, kaza geçirdi

Trabzon İHA Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Ersen Veda Küçük, önceki gece Rize'de haberden dönerken kalp spazmı yaşayarak kaza geçirdi.



Alınan bilgiye göre; Rize Hemşin'de HES'leri protesto eden çevrecilerin haberini yapmak için Rize'ye giden İHA Muhabiri Ersen Veda Küçük, haber dönüşünde kalp spazmı yaşayarak kaza geçirdi. Rize Devlet Hastanesi'nde tedavi edilen Ersen daha sonra taburcu edildi.


İHA'ya ve Ersen Veda Küçük'e geçmiş olsun dileklerimizle Allah’tan acil şifalar dileriz.


http://www.gunebakis.com.tr/ - 29.09.2010

4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA BAŞARILI AMELİYAT

Trabzon'da böbreğindeki taşlar başarılı bir ameliyatla kırılan 4 yaşındaki çocuk, sağlığına kavuştu.



Özel İmperial Hastanesi, bir ilki gerçekleştirerek 4 yaşındaki bir çocuğa perkütan nefrolitotomi ameliyatı uyguladı. Operasyonu başarıyla gerçekleştiren Üroloji Uzmanları Op. Dr. Ömer Fatih Çelik ve Op. Dr. Ekrem Sağlam, hastanın böbrek içine yerleştirilen boru yardımıyla böbrek içindeki taşların kırılarak çıkartıldığını belirttiler.


Uzmanlar, "Karın ağrısı, mide bulantısı şikayeti ile polikliniğimize başvuran hastamıza yapılan tetkikler sonucunda sol böbreğinin içini dolduracak kadar taş olduğu saptandı ve ameliyata karar verildi" dediler.


Hastanın sırt bölgesine açılan yarım santimlik kesi ve iğne yardımıyla böbrek içine girildiğini ifade eden Op. Dr. Ömer Fatih Çelik, iğne eşliğinde böbrek içine yerleştiren boru yardımıyla böbrek içindeki taşların endoskopik aletlerle kırılarak, boru ile dışarı alındığını kaydetti.


Çocuklarda böbreklerin küçük olması, kanamanın fazla olması nedeniyle erişkin aletlerle müdahale etmenin daha zor olduğunu belirten Çelik,


"Erişkinlerde sıkça yapılan ancak küçük yaşta bir çocuğa ilk defa uyguladığımız perkütan nefrolitotomi yöntemiyle hastamız sağlığına kavuşarak, bir gün sonra taburcu edilmiştir" diye konuştu.


www.karadenizgazete.com.tr - 28 Eylül 2010 Salı

Emekli Öğretmen Sebahat ÜLKER Hanıma Öğrencilerden Ziyaret

İlköğretim Haftası kutlamaları nedeniyle Salacık İlköğretim Okulundan bir grup, aynı köyde doğan Atatürk dönemini görmüş Sebahat öğretmeni ziyaret etti.



İlköğretim Haftası kutlamaları nedeniyle Salacık İlköğretim Okulundan bir grup, Müdürü Osman Kalyon, bir grup öğrenci ve öğretmenle birlikte Salacık’ta doğmuş, büyümüş ve cumhuriyetimizin ilk bayan öğretmenlerinden biri olan, Milli Eğitim Bakanlığı’nda müşavirlik gibi çeşitli görevlerde Anadolu’nun çeşitli köy ve şehirlerinde ülkemize otuz beş yıl hizmet vermiş Sebahat Ülker hanımefendiyi evinde ziyaret etti.


Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizin eğitim sistemi ve öğretmen olarak o dönemde çekilen sıkıntılar gibi çeşitli konularda sohbet etti. Ziyarete Salacık İlköğretim Okulunun emekli müdürü ve Sebahat hanımın 1955 yılında Trabzon Lisesinden öğrencisi olan Nihat Özmen’ de katıldı.


Sebahat Hanım, kendini yeniden öğretmenlik mesleğine başlamış gibi hissettiğini belirterek ziyaretten duyduğu mutluluğu dilde getirdi. 1947 yılında İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümünü bitirip Çorum ilinde öğretmenlik mesleğine başladığını belirterek sohbete başladı. Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarındaki anılarını anlatarak o dönemin şartları, ülkemizin içinde bulunduğu koşullar ve eğitim öğretimde çekilen zorluklar hakkında bilgiler verdi. Özellikle Atatürk’ü gördüğü günleri anlatırkenki heyecanı ve mutluluğu dikkat çekiyordu. Özellikle bir öğrencinin; “Atatürk’ü görünce neler hissettiniz?” sorusuna bir ara duraksayarak ve o anı sanki yeniden yaşıyormuşçasına sadece “Tarif edemem, çok duygulanmıştım” diyebilmesi içindeki Atatürk sevgisini en iyi şekilde özetliyordu.


Sebahat Hanım, sohbet boyunca eğitimin ülkemizin kalkınması ve ilerlemesi için çok önemli olduğunu vurgulayarak Atatürk’ün hedefi olan ülkemizi “MUASIR MEDENİYETLERİN ÜSTÜNE ÇIKARABİLME” hedefine ancak iyi bir eğitimle ulaşılabileceğini belirtti. Kendini ziyarete gelen öğrencilere, eğitimlerine çok önem vermeleri gerektiğini söyleyerek bol bol kitap okumaları öğüdünde bulundu.


Sebahat Hanımın akıcı ve etkileyici bir anlatımla anılarını ve deneyimlerini paylaştığı kırk dakikalık sohbetin sonunda Salacık İlköğretim Okulu Müdürü Osman Kalyon, hem kendi için hem de öğrenciler için bu sohbetin çok faydalı olduğunu belirterek Sebahat Hanıma teşekkürlerini bildirdi.


(www.akcaabathbaer.com - 28 Eylül 2010 Salı )

Efsane Muhtar Ebediyete Uğurlandı

Gülbaharhatun Mahallesi’nde 16 yıldır muhtarlık yapan ve yakalandığı kanser rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitiren



Tüm Muhtarlar Derneği Kurucu Başkanı Haydar Kalkışım, 28.09.2010 Salı günü son yolculuğuna uğurlandı.


Tüm Muhtarlar Derneği Kurucu Başkanı olan ve 1994-2010 arası yaklaşık 16 senedir Trabzon Merkez Gülbaharhatun Mahallesi Muhtarlığını yapan Haydar (Sebahattin) Kalkışım dün mahşeri bir kalabalıkla sevenlerinin gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Trabzon Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu, Kalkışım için "Trabzon değerli bir insanını kaybetmiştir" dedi.


Tüm Muhtarlar Derneği Kurucu Başkanı olan ve 1994-2010 arası yaklaşık 16 senedir Gülbaharhatun Mahallesi Muhtarı olarak görev yapan Haydar Kalkışım, dün sevenlerinin gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.


Çok renkli kişiliği ve muhtarlıktaki çalışma azmi, mahallesinde olduğu kadar tüm Trabzon’da da takdir edilen ve sevilen Gülbaharhatun Mahallesinin Muhtarı Haydar Kalkışım, yakalandığı kanser hastalığı ile mücadele ediyordu.


27.09.2010 Pazartesi günü akşam yaşamını yitiren Muhtar Kalkışım için muhtarlığını yaptığı mahalledeki Ayşe Gülbaharhatun Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı.


Cenaze törenine Trabzon Belediye Başkanı Orhan Gümrükçüoğlu, Belediye Başkan Yardımcıları Ergin Aydın, Cengiz Çolak, Osman Gökhan Bali ve Osman Necip Sevinç, CHP Trabzon İl Başkanı Volkan Canalioğlu, SP eski İl Başkanı Mustafa Özdaş, muhtarlar, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Kalkışım, daha sonra aile kabristanlığında toprağa verildi.

Trabzon’un sevilen muhtarlarından biri olan Kalkışım, Trabzon Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Muhtarlıklar Arası Atık Pil Toplama Kampanyası’nda 11 bin 170 pil toplayarak birincilik ödülü kazanmıştı.


Kaynak: www.gunebakis.com.tr

27 Eylül 2010 Pazartesi

PDA KAPATMA AMELİYATI’NDA TRABZON’DA BİR İLK GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Trabzon Ahi Evran Göğüs, Kalp Damar Cerrahi Hastanesi Çocuk Kardiyologu Doç. Dr. Tayfun UÇAR tarafından Trabzon’ da PDA KAPATMA AMELİYATI bir ilk gerçekleştirildi.




Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Kardiyologu Doçent Doktor Tayfun UÇAR tarafından Trabzon’da ilk daha gerçekleştirildi: Biri 3 yaşında, diğeri 13 yaşında olmak üzere 2 çocuğa PDA kapatma işlemi yapıldı.

P.D.A. (PATENT DUKTUS ARTERİOZUS); anne karnında kalpten çıkan iki büyük atardamar arasındaki (Aort ve Pulmoner Arter) açıklığın doğumdan sonra da kapanmayıp açık kalmasıdır. Bu işlemle ana atardamar Aort ile Akciğere giden atardamar arasındaki damarsal açıklık ameliyatsız anjiografi altında Coil Embolizasyon yöntemiyle başarıyla kapatıldı.


Doç. Dr. Tayfun UÇAR tarafından başarıyla tamamlanan işlemin ardından hastalar gözlem amacıyla sadece bir gün müşade altında kaldı.


Çocuk Kardiyologu Doç. Dr. Tayfun UÇAR’ın Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde göreve başlamasıyla ilimizden ve civar illerden Çocuk Kalp Hastalarının tedavisinin Ahi Evren hastanesinde yapılmaya başlanması üzerine Ankara ve İstanbul’a sevk edilmelerine gerek kalmadı.


Özellikle doğumsal Çocuk Kalp hastalarının ameliyatsız tedavileri için Çocuk Kardiyoloji Kliniği bölgemizde büyük ihtiyacı kapatacak görünüyor.

Doç. Dr. Tayfun UÇAR Kimdir?


Doç. Dr. Tayfun UÇAR, 1972 yılında Elazığ’da doğdu. 1996 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

2002 yılında Çocuk sağlığı ve Hastalıkları uzmanı, 2004-2008 yılları arasında Çocuk Kardiyolojisi ihtisasını yine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaptı ve 2010 yılında Doçent oldu.

Çocuk Kardiyologu Doç. Dr. Tayfun UÇAR, 2009 yılında Trabzon Ahi Evren Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne atandı ve Aralık 2009’ dan itibaren bu görevi yürütmektedir.

Doç. Dr. Tayfun UÇAR’ın yerli ve yabancı dergilerde yayınlaşmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş çok sayıda bildirileri vardır.

Tayfun Hoca’nın ileti adresi: tayfunucar@yahoo.com

HABER: Muhammet YAVRUOĞLU (Trabzon Haber Ajansı)

ÇOCUK EVLERİNE ZİYARET

Bayan Kızılcık, ‘Çocuk Evleri’ne Misafir Oldu.



Trabzon’a geldikten sonra zamanının büyük bir bölümünü yaşlılar, yardıma muhtaç vatandaşlar ve çocuklara ayıran, Trabzon’da kadın dayanışmasına büyük katkı sağlayan ve bu yönde dernek kurup, birçok projeyi hayata geçiren Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık, bu seferde ‘Çocuk Evleri’nde kalan çocukların evine misafir oldu.



Beraberinde vali yardımcılarının eşleri ile Trabzon’un Boztepe Mahallesi’nde bulunan ‘Çocuk Evleri’nde yaşayan koruma altındaki çocukları ziyaret eden Bayan Kızılcık, yakından ilgilendiği çocuklarla bol bol sohbet etti.



Kendi yaptıkları pasta ve böreklerle ‘Çocuk Evleri’ne misafir olan Bayan Kızılcık ve beraberindekiler, çocuklara çeşitli hediyeler dağıttılar.



Bayan Kızılcık: “Devletimizin himayesi ve koruması altında bulunan çocuklarımızı sık sık ziyaret ediyoruz. Her zaman çocuklarımızın yanlarındayız” dedi.


Sözlerine devamla, “Çocuklarımıza burada aile ortamı sağlanmış, mutlu olduklarını gözlemledim. Her zaman kendilerini ziyaret ederek, kendilerine bir anne kadar yakın olmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.


Çocuk Evleri’nde çocuklarla birlikte kalan 3 bakıcı abla, anne ve öğretmenlere de seslenen Bayan Kızılcık, kendilerinin insan yetiştirme gibi çok özel bir görevleri olduğunu ifade ederek,


“Sizler, ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın yetiştirilmesi gibi çok özel bir görevi icra ediyorsunuz. Geleceğimiz olan çocuklarımıza aile şefkatini, ev sevgisini ve komşuluk diyaloglarını aşılamalısınız. Bu çocuklarımız sizlere emanettir. Çok kutsal bir görevi icra ediyorsunuz. Bizler, üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” dedi.


Geleceğin teminatı olan çocukların daha iyi yetiştirilmesi için yeni yöntemler geliştirildiğine işaret eden Bayan Kızılcık, yurtlarda koruma altındaki çocukların aile ortamında yetişmesi ve sosyal hayata daha iyi uyum sağlamaları için Çocuk Evleri Projesi'nin çok güzel bir uygulama olduğunu da sözlerine ekledi.


Öte yandan ‘Çocuk Evleri’ projesi kapsamında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü'nce Trabzon'da belirli mahallelerde kiralanan 4 ev bulunuyor. Her evde SHÇEK yurtlarında kalan 6'şar çocuk kalırken, çocukların bakımı için de 3 bakıcı abla, anne ve öğretmen görev yapıyor. (V.B.)

25 Eylül 2010 Cumartesi

TANIKLAR “SUİKAST” DİYOR

1993 yılındaki uçak kazasından sonra olay yerinde ilk incelemeyi yapan emekli savcı Albay Hasan Tüysüzoğlu, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in öldürüldüğünü açıkladı.

Tüysüzoğlu: “Bitlis'e suikast düzenlendiğini ve Paşa'nın maalesef öldürüldüğünü düşünüyorum… Terörün devamından nemalananlar Eşref Paşa'yı harcadılar”


Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'ın, suikastın arkasında JİTEM'in olduğuna yönelik itirafı üzerine gündeme gelen Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili tartışmalara, emekli askerî savcı Albay Hasan Tüysüzoğlu, son noktayı koydu.


Bitlis Paşa'nın uçağı düştükten sonra olay yerinde ilk incelemeyi yapan dönemin nöbetçi savcısı Tüysüzoğlu, Zaman'a konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.


Bitlis'in PKK sorununun çözümü için büyük uğraş verdiğini ve önemli gelişmeler sağladığını belirten Tüysüzoğlu;


"Bitlis'e suikast düzenlendiğini ve Paşa'nın maalesef öldürüldüğünü düşünüyorum" dedi.


Olayı o dönem, kıdemli savcı Yüksel Ferağ ve savcı Serdar Karapınar ile birlikte soruşturduklarını söyleyen Tüysüzoğlu;


"Fakat daha sonra Yüksel Ferağ, dosyaları bizden aldı. Olayı tek başına soruşturdu ve sonuçta takipsizlik çıktı." diye konuştu. Suikastın arkasında PKK'nın devam etmesini isteyen güçler olduğunu vurgulayan emekli Albay Tüysüzoğlu;


"Bunun adı ister Ergenekon olsun, ister derin devlet. Fakat şu açık ki, terörün devamından nemalananlar Eşref Paşa'yı harcadılar" ifadelerini kullandı.


Dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'te uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Olay resmî makamlarca kaza olarak nitelendirilse de suikast şüphesi yıllardır giderilemedi.


Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'te uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Olay resmî makamlarca kaza olarak nitelendirilse de akıllardaki suikast şüphesi giderilemedi. "JİTEM'i ben kurdum" diyen Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'ın da olayın arkasında JİTEM'in olduğunu açıklaması, Bitlis Paşa'nın ölümünü tekrar gündeme taşıdı. Uçak düştükten sonra olay yerine giden Hasan Tüysüzoğlu;


"Paşa'nın kol ve bacakları kopmuştu ama yüzü tanınıyordu. Cüzdanında bir miktar para ve ayetler vardı" diyor.


Aynı yıl gazeteci Uğur Mumcu ve JİTEM Grup Komutanı Ahmet Cem Ersever'in de öldürüldüğüne dikkat çeken Tüysüzoğlu, bütün bu cinayetlerin aynı komplonun parçası olduğunu düşünüyor. Tüysüzoğlu'na göre amaç açık; PKK'nın devamını sağlamak.


Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'te Beechcraft B200 King Air tipi uçağın henüz aydınlanamayan sebeplerle düşmesi sonucu hayatını kaybetti. 17 Aralık 1992'de Çekiç Güç'e bağlı Amerikan savaş uçakları, kendilerine bildirildiği halde Irak'ın Selahaddin kentine gitmekte olan Bitlis'in helikopterine taciz uçuşu yapmış ve helikopteri inişe zorlanmıştı.


Yakınlarının anlatımlarına göre, Bitlis Paşa, PKK üzerinden uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan çevrelerin de hedefindeydi. (Zaman)


(Kaynak: www.turktime.com - 25 Eylül 2010 - 06.01)

İstanbul Sanayi Odası’ndan Vali Kızılcık’a Ziyaret

Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Ali Coşkun, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C.Tanıl Küçük ve yönetim kurulu üyeleri Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ı makamında ziyaret etti.



Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Kızılcık,

“İşadamlarımızın bölgemize düzenlediği bu geziye katılımın yüksek olması bizi ziyadesiyle memnun etti. Biz işadamlarını burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Zira bu bölgede gerçekten yatırımların yapılmasını istiyoruz” dedi.

Karadeniz’in Türkiye’nin çok önemli bir bölgesi olduğunun altını çizen Vali Kızılcık,

“Karadeniz Bölgemizde özellikle Trabzon’un, bundan sonra ziyaret edeceğiniz Batum, Tiflis, Soçhi ve Tahran ile çok ciddi ticaret ve turizm potansiyeli olan son derece önemli bir merkez olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

“Trabzon son dönemde devletimizin, hükümetimizi, iş adamlarımızın büyük ilgisine mazhar oldu” diyen Vali Kızılcık, konuşmasına söyle devam etti:


“Trabzon önemli gelişmeler gösteriyor. 2011 yılının Temmuz ayında bir Anadolu kenti olarak ilk defa Avrupa Gençlik Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacağız. Bu anlamda 250 Milyon Dolarlık sportif altyapı yatırımı yapıyoruz. Tabi ki bunlarda bizim merkez olma yönünde önemli mesafeler kat etmemizi sağlıyor. Ama bununla beraber özellikle turizm alanında çok ciddi gelişmeler var. Özellikle Arap turistlerin bölgemizi ziyaretinde yaklaşık yüzde 40’lık bir artış gerçekleştirdik. Bu almamda da tüm iş adamlarımızı konaklama tesislerinin yapımına da davet ediyoruz.”


Trabzon’un kongre turizmi açısından da çok önemli avantajları olduğunu kaydeden Vali Kızılcık,

“Karadeniz deyince biraz egzotik, biraz bilinmeyen, biraz tarih, biraz kültür olduğu için insanlar bu post modern dönemde bu tür değerlere önem verdikleri için buraları görmek istiyorlar. Dolayısıyla özellikle yurt dışından çok ciddi talep gelemeye başladı. Bunun da altyapısını oluşturmak için Doğu Karadeniz Turizm Master Planı’nı Turizm Bakanımız koordinatörlüğünde 5 bakanlığımızın katılımıyla şu anda yapım safhasındayız. Bu plan hayata geçtiği zaman gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlama imkanımız olacak” şeklinde konuştu.



İstanbul Sanayi Odası Başkanı C.Tanıl Küçük, İstanbul Sanayi Odası olarak yurt gezilerini sürekli yaptıklarını ve Trabzon’a ikinci defa gediklerini söyledi. Gezi programında bu yıl Karadeniz’i seçtiklerini ifade den Küçük, Trabzon, Rize, Batum seyahatine Trabzon’dan başladıklarını belirtti.

İşadamları ile birlikte Trabzon’a gelen Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Ali Coşkun ise,

“Arkadaşlardan böyle bir davet alınca bende eski başkan olarak Trabzon’a Rize’ye bakanlığı bıraktıktan sonra veda edememiştim. Bu vesile ile buraları ziyaret etmek istedim. Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Türkiye Odalar ve Borsalar bünyesindeki bütün odalar, Türkiye’nin kalkınmasında en kritik dönemlerde büyük fedakarlıklar yapmıştır” dedi.

Trabzon’a özgü Temel, Fadime kültürünün kaybolmasının kendisini fazlasıyla üzdüğünü dile getiren Coşkun,

“Her bölgenin kendi öz kültürü vardır. Trabzon ve havalisi Temel ile Fadime’de bu kültürü birleştiriyor. Bunun yaşatılması için özel programlar yapmanızı rica edeceğim. Çünkü duyduğuma göre giderek Temel ve Fadime isimlerinin çocuklara konulması azalıyormuş. Halbuki o, bu bölgenin zekasını, her şeyini ortaya koyan fıkralarıyla yaşayan bir kültürdür. Uluslararası bir sempozyum düzenlemekte fayda var. Temel Fadime kültürünü yaşatmak lazım” diye konuştu.



Vali Kızılcık’ın çok başarılı çalışmalar yaptığını da belirten Coşkun,

Başarılı hizmetlerinizi Trabzon’a taşıdınız. Zaten valilik kararnameniz çıkarken arkadaşlar hep aynı kanaatteydi. Trabzon’a bir hareketlilik getirdiniz. Başarınızı sivil toplum kuruluşları ile olan diyaloğunuzla beraber halkla bütünleşmenizde görüyoruz. Gerçekten Trabzon büyük illerimizden biri ve giderekte büyüyor. Sizinde bu gelişmede büyük emeğiniz var, başarılarınızın devamını diliyoruz” dedi.















Konuşmaların ardından Vali Kızılcık, ziyaretin anısına Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Ali Coşkun’a Trabzon’a özgü Kazaziye işlemeli gümüş tespih, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan ile İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C.Tanıl Küçük’e ise Telkari işlemeli gümüş fincan takımı hediye etti. (V.B.)

Trabzonlu Kadınlardan 319 Bin Avroluk Proje

AB destekli Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü ve Pratik Kız Sanat Okulu’nun 319 Bin Avro’luk “EL EMEĞİ GÖZ NURU KADININ KURTULUŞU” adlı projenin tanıtımı yapıldı.



Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü’nde düzenlenen tanıtım etkinliğine Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık ve eşi Sema Kızılcık, Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Turan, Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, proje ekibi ve davetliler katıldı.

Trabzon’un her dönem önemli bir sanat, kültür, eğitim, spor, ticaret ve turizm şehri olduğunu ifade eden Devlet Bakanı Özak, Trabzon’un bugününün iyi, geleceğinin de çok iyi olacağını söyledi. Trabzon’un Türkiye’de yaşanabilir 4. şehir olduğunu belirten Bakan Özak, bu duruma kadınların etkisinin büyük olduğunu kaydetti. Mesleki eğitimin önemine de değinen Bakan Özak,

“Mesleki eğitimle bayanlar hem üretiyorlar, hem mutlu oluyorlar, hem de elde ettikleri gelirle yavrularını okutuyorlar. Bu durum, Ulu Önder Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkmamıza da katkı yapmaktır” dedi.

Trabzon Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü ve Pratik Kız Sanat Okulu’nun hazırladığı “EL EMEĞİ GÖZ NURU KADININ KURTULUŞU” projesinin yöremizin el sanatlarının geliştirilmesi, çağa uyarlanması ve bunların pazarlanma imkanlarının arttırılması açısından çok önemli bir proje olduğunu kaydeden Vali Kızılcık,

“Kadınlarımızın iş hayatında, ticari hayatta, sosyal ve kültürel hayatta daha görünür ve daha aktif katma değer oluşturan bireyler halinde yaşamlarını idame ettirmeleri için çok önemli bir projenin açılışında bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

Kadınların sosyal, ekonomik ve ticari hayatta daha aktif yer almaları gayesiyle 4 gün önce de 100 Bin Avro’luk bir projeyi hayata geçirdiklerini belirten Vali Kızılcık,

“Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve toplumun tüm kesimlerinin Avrupa Birliği ile uyum sürecimizde bir geçiş dönemini yaşadığımız şu aşamada ülkemizde hem zihni anlamda bir değişimi, hem de iş yapma yönetimimizi, daha projeye dayalı, daha rasyonel temellere dayalı olarak gerçekleştirmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Artık kamu kurum ve kuruluşlarına gidip, biz sizden şunu istiyoruz, şunu bize verin döneminin geride kaldığının altını çizen Vali Kızılcık, konuşmasına şöyle devam ederek;

“Artık proje çağında, proje döneminde yaşıyoruz. Dolayısıyla ne yapmak istediğimizi, nasıl yapmak istediğimizi, hangi maliyetle, hangi zaman dilimi içerisinde gerçekleştirmek istediğimizi; projelerimizi teknik danışmalar yardımıyla hazırlayıp ilgili kurumlara verdiğimizde onlar kabul görmektedir.

Böylece hem fonları veren kurum ve kuruluşlar kaynağın nereye harcandığından emin olmakta, hem de bu kaynağı kullanan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları da ne yaptığını, nasıl yaptığını ve hedeflere ne ölçüde ulaşıp ulaşmadığını da değerlendirme imkânına kavuşmuş oluyor” dedi.

Trabzon Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü ve Pratik Kız Sanat Okulu’nun hazırladığı ve 30 Temmuz 2010 tarihi itibari ile yaşama geçen projenin süresi 12 ay olup, amacı ise yörede kadın istihdamının arttırılması ve kadınların iş hayatına aktif katılımlarının sağlanmasıdır.

Proje kapsamında Trabzon il ve ilçelerinde bakım sorumlulukları nedeniyle işsiz kalmış ya da tarım sektöründe çalışan 15–50 yaş arası 165 kadına bölgesel özellikli, yöresel el sanatları ve girişimcilik eğitimleri verilecek, başarılı olan kursiyerlerin rol alacağı bir üretim ve ürünlerin satılacağı bir merkez modeli oluşturulacaktır. (V.B.)

87 İstiklal Şehidi Dualarla Anıldı



Trabzon’un Araklı İlçesi Yeşilyurt Belediyesi bu yıl birincisini düzenlediği İstiklal şehitlerini anma töreni istiklal şehitliği mevkiinde yapıldı.


Bu yıl yapılan törenlere Araklı Kaymakamı Avni Kula, Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi, Araklı Milli Eğitim Müdürü Ahmet Güzeldal, Trabzon İl Müftüsü Veysel Çakı, Araklı Müftüsü İlyas Öztel, Araklı Çankaya Belediye Başkanı Burhan Akyıldız, Araklı Erenler Belediye Başkanı Ömer Bektaş, Yomra Oymalıtepe Belediye Başkanı Metin Şahin, Sürmene Oylum Belediye Başkanı Erdal Akduman, Araklı Askerlik Şubesi, Araklı Jandarma Komutanı komşu ilçelerden gelen davetliler katıldılar.


1916 yılında Birinci dünya harbinde Osmanlı Rus savaşları doğu Karadeniz’de hızlandı. Rus askerleri Yeşilyurt ve Yılantaş çevrelerinde hızla artmaya başladı. Kısıtlı imkanlarla direnmeye çalışan askerlere yardım için Çanakkele’den gelen 87 vatan evladı burada şehit düştü.

Rus Ordusunun Komutanı olan kadın, Türk askerleri tarafından atının üzerinde vurularak öldürüldü. Çanakkale’den aylarca yürüyerek Trabzon’a savaşmaya gelen Jandarma Taburunun askerleri 1 Subay; 2 astsubay ve 84 erin anısına Milli Savunma Bakanlığı tarafından istiklal tepesinde anıt yapıldı. Artık her yıl burada tören yapılacak. Yeşilyurt beldesindeki törende konuşan Belediye Başkanı Hüseyin Kalaycı duygularını aktarırken şöyle dedi:


“Kıymetli misafirler biz bugün burada, bir daha dönmemek üzere gidenleri, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek için, beldemiz şehitlerini ve onların şahsında bütün şehitlerimizi anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.


1916 yılında bu toprakları bizlere vatan olarak bırakabilmek için henüz ömrünün baharında olan 87 vatan evladının Çanakkale’den gelerek, Belde halkı ile beraber verdikleri varoluş mücadelesine yazılan kahramanlık destanını anlamak, anlatmak üzere buradayız.


Eğer amaç vatan savunması ise, eğer amaç hürriyet davası ise, bir ölüm kalım mücadelesi ise buna savaş diyemeyiz. Ve Bunu anlatmak boynumuzun borcudur. Çünkü vatan dediğimiz bu toprak, diyeti ağır ödenmiş bir topraktır.

Yokluğun varlığı, maneviyatın maddiyatı yendiği, şan, şeref ve zaferle dolu tarihimizi unutmamalıyız ve unutturmamalıyız. Geçmişte çekilen çileleri bilerek, tarihimize, vatanımıza ve bayrağımıza sahip çıkmalıyız.”


(TAKA GAZETESİ)

24 Eylül 2010 Cuma

Hacısalihoğlu yılın iş adamı

Hemşehrimiz: Hacısalihoğlu, Milli Prodüktivite Merkezi'nce ''2009 Yılının İş Adamı'' seçildi  


Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Milli Prodüktivite Merkezi'nce ''2009 Yılının İş Adamı'' seçildi.

Milli Prodüktivite Merkezi'nden Hacısalihoğlu'na gelen yazıda, merkez yönetim kurulunun 1988 yılından bu yana düzenli olarak ''yılın iş kadınlarını ve iş adamlarını'' belirlediği ifade edildi.

Bu belirlemede, iş kadınlarının ve iş adamlarının gerçekleştirdikleri başarılı çalışmalar, verimliliğe katkıları ve Milli Prodüktivite Merkezi ile yaptıkları işbirliğinin esas alındığının vurgulandığı yazıda, ''2009 Yılının İş Adamı'' olarak Hacısalihoğlu'nun da seçildiği belirtildi.

Yazıda, ödül töreninin 2-5 Kasım tarihleri arasında Antalya'da yapılacak ''16. Dünya Verimlilik Kongresi'' kapsamında düzenleneceği kaydedildi.

Hacısalihoğlu; konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Trabzon adına gururlandığını belirterek, ''Ödülü Trabzon iş dünyası adına alacağım. Onur verici bir ödül'' görüşünü bildirdi.

Sayın Hacısalihoğlu’nu ve ekibini tebrik eder, başarılar dileriz.

(www.haber61.net - 23 Eylül 2010)

23 Eylül 2010 Perşembe

CERN'de müthiş gelişme

Yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen ve kozmosun sırlarını çözmek için yürütülen Büyük Patlama deneyinde yeni bulgular ortaya çıktı.


Bilim adamları, kainatın oluşumu konusundaki araştırmalarında yeni bir fenomen keşfettiklerini düşünüyorlar.


Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (BHÇ) adlı dev atom çarpıştırıcısında Büyük Patlama ortamını oluşturmaya çalışan Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'nin (CERN) internet sitesinde yapılan açıklamada, BHÇ'nin yaklaşık 6 ay süreyle çalıştırılmasından sonra, deneylerin potansiyel olarak yeni ve enteresan fenomenlerin işaretlerini vermeye başladığı belirtildi.


Açıklamada, özellikle bazı parçacıkların, şimdiye kadarki proton çarpışmalarında gözlenmedik bir biçimde, sıkı sıkıya birbirlerine bağlı olduklarının ortaya çıktığı kaydedildi.


Fizikçi Guido Tonelli, parçacıkların 27 kilometrelik oval tünelde hızlandırılarak, bugüne kadarki rekor düzeyde, 7 TeV enerjiyle ışık hızına yakın bir hızla çarpıştırıldığı deneyin ilk sonuçlarını açıkladığı sunumunda,
"Temmuz ortasındaki analizlerimizde yeni bir fenomen ortaya çıktı" dedi.


Bu sonuçların henüz teyit edilmediğini, ancak araştırma ekibinin keşfedilen bağlantının varolmadığını gösterecek karşı bir gözlemde bulunamadıklarını söyleyen Tonelli, "Şimdi ne olup bittiğini tam anlamıyla analiz etmek ve BHÇ'nin keşfetmemizi sağlamasını umduğumuz yeni bir dünya olan yeni fizikte ilk adımlarımızı atmak için daha fazla veriye ihtiyacımız var" diye konuştu.


CERN araştırmacıları bu gözlemleri yorumlayabilmek için biraz daha zamana gereksinimleri olduğunu kabul ederlerken, yeni bulguların, çarpışmalarda yoğun ve sıcak madde oluşumuyla bağlantılı olabileceği şeklinde yorumlanan ABD'nin Brookhaven Ulusal Laboratuvarı'ndaki çekirdek çarpışmalarında gözlemlenen fenomenlerle benzerlikler taşıdığına da işaret ettiler.


Deneyin daha sonra 14 TeV enerjiyle yapılması öngörülüyor, ancak bunun tarihi henüz belli değil. Bilim adamları, 14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama deneyinde, evrenin doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor.


Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen Büyük Patlama anındaki koşullar oluşturulmak isteniyor. Deney sırasında tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton hüzmesi veriliyor.


Işın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alıyor. Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından bilim adamları, özellikle teorik fizikteki kütle mantığının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığı (Tanrı parçacığı) diye adlandırılan parçacıkların varlığının kanıtlarını görmeyi umuyor.


AA


(Timeturk - Salı 21.09.2010 - 23:40)

ABD ve dostları nükleer savaşa hazırlanıyor

Tarihimizde bir dönüm noktasına erişmiş bulunuyoruz. ABD ve onun ortakları, çok ağır sonuçları olacak bir nükleer savaşa hazırlanıyorlar.


Michel Chossudovsky*/TIMETURK

Soğuk Savaş dönemi boyunca “mutual assured destruction” (MAD- iki nükleer gücün, bir "nükleer atışma" alevlendiği takdirde, herhangi bir tarafın aynı güçte cevap verebilme kapasitesinden dolayı saldıranın da külliyen yıkıma uğrayacağını, dolayısıyla böyle bir savaşın kazananı olmayacağını ve bunun iki süper nükleer gücü de bu devasa imha kudretini kullanmaktan alıkoyduğunu ifade eder.) kavramı ortaya kondu. Bir nükleer savaşın sonuçlarının büyük ölçüde anlaşılması ABD ve Sovyetler Birliği arasında meydana gelebilecek bir nükleer savaşı da engelledi.

Bugün, Soğuk Savaş sonrası dönemde böyle bir anlayış mevcut değil.

Dünyayı yarım yüzyıl boyunca meşgul eden bir nükleer soykırım (holocaust) hortlağı, şimdi “ikincil dereceden olan zararlar” kümesine gönderlmiş durumda.

Kelimenin tam manasıyla bu askeri macera insanlığın geleceğini tehdit ediyor.

Günümüz savaşlarından Irak ve Afganistan’daki can kayıpları ve yıkımları kavramsallaştırılmaya çalışılırken, “yeni teknolojilerin” ve gelişmiş silah sistemlerinin kullanılacağı bir Üçüncü Dünya Savaşı’nın sonuçlarını hesap etmek yada kestirebilmek bu savaş yaşanmadan önce mümkün değil.

Amerikan sponsorluğunda yapılan savaş serisi, tarihimizde “post-savaş dönemi” diye işaret edilen bir dönemi karakterize eder. ABD tarafından yönetilen savaş Afganistan’da değişik şekillerde otuz bir yıldır devam ediyor. Irak yedi yıldan daha fazla bir zamandır ABD ve onun ortakları tarafından gerçekleştirilen bir askeri işgal altında.

Bizler bir tarihi yaşıyoruz ama aynı zamanda gözlerimizin önünde meydana gelen ve geleceğimizi şekillendiren olayları anlamaktan aciziz.

İran’la alakalı olarak devam etmekte olan savaş hazırlıkları kamuoyunun gözünden saklı tutuluyor.
Medya da bu kamuflaj işine dahil olmuş durumda. Bir nükleer savaşın çok kötü ve yıkıcı etkileri önemsizleştirilmekte ve zikredilmemektedir. Bu arada kamuoyunun gözü neyin “sahte kriz” olarak tanımlanabileceğine kilitlenmiş durumda.

Bir Üçüncü Dünya Savaşı artık farazi bir senaryo değil. Bush bunun ipuçlarını verdi; eğer İran ABD’nin taleplerini karşılamazsa, biz “gönülsüz” bir şekilde Üçüncü Dünya Savaşı durumuna gelmeye zorlanabiliriz diyerek:

“İsrail’i yıkmak istediğini ilan eden bir lidere sahip İran. Ve ben insanlara şunu söyledim; eğer bir Üçüncü Dünya Savaşını önlemekle ilgileniyorsanız, öyle gözüküyor ki; onları bir nükleer silah yapmak için gerekli olan bilgiden uzak tutmakla da ilgilenmeniz gerekiyor….” (George W. Bush, 17 October 2007)

Grin ve Laugh: “İşte size Bush’un “Üçüncü Dünya Savaşı” derken anladığı şey.”(Huffington Post, 17 October 2007)

Tamamen sakat bir mantıkla Üçüncü Dünya Savaşı, Dünya Barışına hizmet eden bir anlamda sunuluyor.

İran, “uluslar arası toplumun” “makul taleplerine” uymayı reddetmekle suçlanıyor.

Realiteler muammalaşmış ve tersyüz olmuş vaziyette. İran bir III. Dünya Savaşı’nı istemekle suçlanıyor. ABD ordusu doktrininde adet olduğu üzere, savaş kurbanları genelde mütecaviz kişiler olarak sunulmaktadır.

Üçüncü Dünya Savaşı, insanlık için iyi bir şey ve küresel güvenliğe bir katkı olarak destekleniyor. Çok ironik bir şekilde, nükleer silah kullanmaya karar veren bu kişiler kendi yaptıkları propagandaya inanmaktadır. Başkan ve Kumandan Obama da kendi yalanlarına inanmaktadır.

Ne savaş nede ekonomik buhran, tarihte benzeri görülmemiş birer kriz olarak anlaşıldı. İronik bir şekilde, bir nükleer savaşın insanlık için ihtiva ettiği tehlike ne bir korku nede kamuoyu endişesi meydana getiriyor.

Bunun yerine hükümetler, istihbarat servisleri ve Washington düşünce kuruluşları tarafından sahte “krizler” üretilmektedir: Küresel ısınma, Dünya grip salgını, “İslamcı teröristler” tarafından gerçekleştirilecek nükleer saldırı vb.

Bu “sahte krizlerin” amacı, gerçek krizlerin anlaşılmasında kafa karışıklığı ortaya çıkarmak, toplumda korku ve güvensizlik duygusu meydana getirmek:

“Mevcut politikaların tüm amacı toplumu alarm vaziyetinde tutmaktır… sonu gelmeyen ve tamamiyle hayal mahsulü olan gulyabani hikayeleriyle tehdit ederek… insanlığı kurtarma çağrısı, insanlığa hükmetme çağrısının sahte bir yüzle saklanmış halidir.” (H. L. Mencken)

Bir nükleer savaş tehlikesi zar zor tanınırken, bu “sahte krizler” daima ön sayfalarda haber olmaktadır:

1- Amerika’ya karşı bir El-Kaide atağı
2- Küresel Toplumun Sağlığı. Küresel bir Grip Salgını.
3- Küresel Isınma tehlikesi.
4- Amerikan Sorgulamaları

Michel Chossudovsky*: Kanadalı bit ekonomi profesörüdür ve Ottawa Üniversitesinde hocalık yapmaktadır.

Bu makale Turgut Alp Boyraz tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.


(Timeturk - Salı 21.09.2010 - 04:03)

TRABZON VALİLİĞİ(BASIN BÜROSU) ’NDEN AÇIKLAMA

Bazı basın yayın organlarında yer alan Trabzon İli, Merkez Akyazı Beldesi İlköğretim Okulu ile ilgili haberler üzerine Trabzon Valiliği’nden aşağıdaki açıklama yapılmıştır.



1-Merkez Akyazı İlköğretim Okulumuzun bahçesinde görülen zemin hareketlenmesi üzerine konunun incelenmesi Bayındırlık ve İskân Müdürlüğünden istenilmiştir.

2-Yapılan inceleme sonucunda hazırlanan zemin etüt raporunda özetle;

“Alanda yer alan okul binası halen kullanılmaktadır fakat mevcut riskler söz konusu olduğu için binanın ivedi şekilde boşaltılması, sahada kaymayı yavaşlatacak ve olumsuz etkilerini en aza düşürecek önlemler alınmalıdır” denilmektedir.

3-İl Milli Eğitim Müdürlüğüne intikal eden bu rapor doğrultusunda hangi önlemlerin alınması gerektiği hususunda Bayındırlık ve İskân Müdürlüğünden bilgi istenilmiştir.

4-Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü, Merkez Akyazı İlköğretim Okulu bahçesine yaptırılan zemin etüdü sonucunda hazırlanan raporda yapılması gereken deneylerin ve analizlerin eksik olduğu, eldeki verilerle sağlıklı bir sonuca varılamayacağından daha detaylı bir çalışma yapılması gerektiği, bunun için okul temellerini içine alacak şekilde detaylı sondajlar yapılarak şev stabilite analizi, oturma analizi, varsa kayma yüzeyinin tespiti ile S.P.T. ve presiyometre deneylerinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.

5-Bu çalışma başlatılmış olup, ne tür önlemler alınacağı ve okulda eğitim-öğretimin devam edip edemeyeceği hususu netleşene kadar Akyazı İlköğretim Okulu öğrencileri Bedri Rahmi Eyüpoğlu İlköğretim Okulunda öğleden sonra eğitime devam edeceklerdir. Bedri Rahmi Eyüpoğlu İlköğretim Okulu öğrencileri ise sabahçı olarak eğitimlerine devam etmektedirler.

Taşıma ihaleleri yapılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


   TRABZON VALİLİĞİ


      BASIN BÜROSU