19 Mayıs 2011 Perşembe

ABD'NİN 'YENİ BÜYÜK OYUNU' !!!

"Karadeniz; Rus-Türk özel alanı olarak tarihi ayrıcalığını kaybetmek üzere..!"


M. K. Bhadrakumar * / TIMETURK

ABD, Karadeniz'de nüfuzunu gösteriyor



Karadeniz, Rus-Türk özel alanı olarak tarihi ayrıcalığını kaybetmek üzeredir. ABD-TRANSCOM Komutanı General Duncan McNabb’in Budapeşte’ye yaptığı ziyaret, “yeni büyük oyunun” kronolojisine düşen son bir kayıt olarak Karadeniz’in kaderini tayin etti.


ABD, Irak ile Afganistan’dan Avrupa’ya ordu teçhizatını ve birliğini taşımak için bir geçiş yolu olarak Romanya’nın 2 askeri altyapısını kullanmayı talep etti. 2 Mayıs’ta Romanya’nın Ulusal Savunma Yüksek Konseyi (CSAT), Mihail Kogalniceanu Havaalanı ve Köstence Limanı’nın transit için kullanımına izin verdi. McNabb hızlıca Perşembe günü Budapeşte’ye anlaşmayı nihayetlendirmeye geldi.


ABD-Romanya stratejik ilişkilerindeki olayların hızlı seyri dikkatlice göze alınmalıdır. Gelişen işbirliği, Irak ve Afganistan’daki savaşlara lojistik desteğin ötesine geçmektedir. 3 Mayıs’ta Romanya, 2 ülkenin anlaşmaya vardığını açıkladı. Anlaşmaya göre, ABD’nin Füze Kalkanı’nın (ABM) bir parçası olarak, güney Romanya’daki Deveselu hava üssüne Amerikan füze önleyicileri yerleştirilecek.


Kuzey Atlantik Paktı’nın (NATO) hâlihazırda sağladıklarının yanında ABD’nin bu bölgelerde askeri varlığı için var-oluş-nedeni sağlayan Polonya ve Romanya’da konuşlandırılan ABD’nin füze savunma sistemlerinin parçalarının güvenliğinden bir resim ortaya çıkıyor.


Yani 3 Mayıs’ta Birleşik Devletler ve Romanya aynı zamanda, Romanya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bogdan Aurescu ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Ellen Tauscher’in katıldığı resmi törenle açılış merasimini gerçekleştirdi. Aurescu, Romanya’nın dünya güvenliğindeki rolünü güçlendirmeye önemli bir katkısı olacağını ekleyerek, “Bu karar, Romanya ile ABD ve NATO müttefiklerinin güvenliğine ve Romanya ile AVD arasındaki stratejik ortaklığı belirginleştirmeye katkı sağlıyor” dedi.


Tauscher, Romanya’nın NATO’nun yakın bir dostu ve değerli bir müttefiki olduğunu belirterek, Salı günkü törenin, “Romanya, Birleşik Devletler ve NATO için çok önemli bir anı temsil ettiğini” söyledi. Ayrıca, “Romanya’nın yeni NATO füze kalkanı kapasitesinde asli bir rol oynayacağını” ekledi.


Rusya, derhal Romanya’daki ABM konuşlanmasına karşı çıktı. 4 Mayıs’taki açıklamada Dışişleri Bakanlığı, “Rusya’nın gelişmeleri yakından izlediğini, planlanan füze kalkanı sisteminin Rusya’nın stratejik nükleer caydırıcılık güçlerine gelecekte risk teşkil edebileceğini hesaba kattıklarını” söyleyerek, “Bu durumda ABD’nin füze kalkanı sisteminin Rusya’nın stratejik nükleer güçlerine karşı kullanılmayacağı garantisini vermesi çok daha elzem hale gelmiştir” dedi.


Romanya, ABM konuşlanmasından hoşnut


Barack Obama yönetimi, Romanya’daki ABD askeri varlığının oluşturulması için kararlılığı seçti. ABM önleyicilerinin Deveselu’ya konuşlanmasının maliyetinin 400 milyon dolar seviyelerinde olacağı ve her yıl bakım için 20 milyon dolar harcanacağı hesaplanıyor. Ek olarak, Deveselu üssünde, “özel durumlarda” 500’e çıkartılabilecek 200 Amerikan askeri de konuşlandırılacak.


Romanya Dışişleri’nden 5 Mayıs’ta yapılan açıklamada Romanya’da ABD füze kalkanı sisteminin konuşlandırılma anlaşmasının nihayetlendirildiği duyuruldu. Açıklama, hızlı sürecin her iki ülkenin “yüksek siyasi iradesi” ve Romanya, ABD ve NATO için “bu stratejik projenin öneminin farkındalığı neticesindeki yapıcı yaklaşım” ile mümkün olabildiği belirtildi. Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi, “anlaşmanın siyasetçilerce onaylanması gerektiği ve bu şubatta imzalanmasını beklediğini” söyledi.


Her yönden ABD-Romanya stratejik ilişkileri, Washington’un Kremlin arasındaki yeni başlangıç üzerine gölge düşürecek gibi görünüyor. Rusya’nın stratejik toplumu ateş püskürüyor. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Viktor Kravchenko, Romanya’daki yeni ABD füze kalkanı sisteminin Karadeniz’deki güç dengesini bozacağını ve Rusya’nın Karadeniz Filosu’nun “savaş yeteneğini” güçlendirmesi gerektiğini söyledi.


Romanya’daki ABM konuşlandırılması, Rusya’ya acil bir güvenlik tehdidi oluşturmayabilir. Ancak Rusya Jeopolitik Sorunlar Akademisi Başkanı Konstantin Sivkov,Romanya füze kalkanı sistemini Rusya’yı çevreleyecek askeri üsler zincirine dair ABD stratejisinin bir parçası olarak Moskova’yı hedef aldığına dair yaygın görüşü dillendirdi. Moskova, olası satırlar arasında bir şeyler olduğuna dair feragate dayanıyor. Öyle görünüyor ki güvenliği için riskleri azaltacak bir Plan B’si var.


Birleşik Devletler’le anlaşmak için ya da Avrupa füze savunma sistemine dahil olmak için uzman-seviyedeki görüşmeler çok iyi gitmiyor ve eğer Polonya ve Romanya’yla ilgili konularda istişareler kesilirse, Birleşik Devletler-Rusya yeniden başlangıcı ölümcül bir darbe alacak. Eğer görüşmeler kesilirse Rusya, karşı-önlemler alacağı tehdidinde bulundu ve gelecek küresel füze savunma sistemiyle başa çıkacak yeni kıtalararası balistik füze tipi geliştirdiği haberleri geliyor.


… ve ABD asker üslerine izin verilir

Bu arada Romanya’daki 2 ABD üssünün, Karadeniz bölgesine kıyısı olan Bulgaristan, Gürcistan, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerin jeopolitiğine etki edecektir. Bu ülkeler, bunları Rusya’ya karşı “stratejik dengeleyici” olarak görecektirler. Romanya’daki ABD üsleri, aynı zamanda Karadeniz bölgesindeki Rus-Türk işbirliğinde paradigma değişimine de neden olabilir. Bir kez daha, ABD Rusya’nın Batı Avrupa ve Balkanlar’la filizlenen enerji ilişkileri üzerinde dükkan açmaktadır.


Romanya’daki “transit kesişimleri”, Rusya’yı bypass ederek ABD’nin Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan üzerinden Afganistan’a ulaşacak transit bir yol inşa için ABD çabalarını ivmelendirecek. Böylesi bir rota Kuzey Dağıtım Ağı’na (Rusya’dan geçen) ABD’nin bağımlılığını azaltacak. Aynı zamanda Orta Asya’ya bağlanan yeni bir İpek Yolu olacak.


Moskova’yı en çok endişelendiren şey, ABD’nin Karadeniz’deki hava ve deniz varlığının Sivastapol’daki Rus filosunu “kuşatması”. Rusya’nın Suriye’deki deniz üssünün geleceğinde soru işaretleri yaratan ülkedeki karmaşa, Rusya’nın Orta Doğu’daki olayları etkileme kapasitesini zora sokuyor. Bu nedenle özünde Irak ve Afgan savaşlarının “yükünden kurtulmayla” birlikte şahit olduğumuz şey, ABD’nin arka planda kalan küresel stratejilerine dönmesidir. Rusya ve Çin, Orta Doğu’ya egemen olmasıyla ilgili stratejisini sessizce izlemektedir.


Geçen hafta Almata’da konuşan Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Batı’yı Suriye’de Libya-benzeri bir müdahale için uyardı. Libya’da müdahaleyi ayarlayan Batılı güçlerce oluşturulan iletişim grubunun meşruiyetine meydan okudu. Aynı şekilde Pekin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Pekin’in Orta-Doğu benzeri bir ayaklanmadan “endişelendiğini” ve “aptalca bir iş olarak tarihi durdurmaya çalıştığını” söyleyerek hicvine sertçe karşılık verdi.


Rusya, Irak kartını oynuyor


Lavrov’un Bağdat’a geçen hafta yaptığı 2 günlük ziyaret büyük önem taşıyor. Iraklı mevkidaşı Hoşyer Zebari ile ortak basın açıklamasında Lavrov, Rusya ve Irak’ın Orta Doğu’daki durumla ilgili “ortak duruşa” sahip olduklarını öne sürdü. Şu şekilde açıkladı:

Kaba güç kullanımıyla, özellikle sivillere karşı, böylesi çatışmaları çözmeye çalışmak kabul edilemez. Aynı zamanda dışarıdan bazı ülkelere siyasi ya da idari anlaşma tarifleri dayatmak da kabullenilemez.


Bu uluslardaki tüm siyasi güçler arasında barışçıl yollarla ve ulusal konsensüs yoluyla yasal çerçevede sorumlu diyalog yoluyla çözüm aranmalıdır. Rusya sürekli bölgenin yüzleştiği sorunları buradaki ülkelerin kendi içlerinde çözülmesi gerektiğini savunmuştur.


Moskova, Bağdat’a askeri işbirliği önererek Irak’taki ABD egemenliğine de karşı çıktı.

Rus Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Lavrov’un gündeminde “İçişleri Bakanlığı” dahil ilgili güvenlik birimleri arasındaki işbirliğini hızlandıracak önlemlerin yanında “Rusya ve Irak” arasındaki “askeri-teknik işbirliğini geliştirecek yolların” da bulunduğunu doğruladı.


Rusya, adeta “onlarca yıllık-geçmişe haiz iletişim ve yakın işbirliğine dayalı” Irak’la Sovyet-dönemi “karşılıklı menfaatlere dayalı ortaklığı” canlandırıyor. Bu Rus Dışişleri Bakanı’nın ABD’nin 2003’teki işgalinden beri ilk ziyaretiydi.


Zamanlama çok önemli. ABD, Karadeniz’de üsler kurarken ve örtülü şekilde (Rusya’nın Sovyet-dönemi deniz üssünün bulunduğu) Suriye’deki rejimi istikrarsızlaştırırken Rusya, Irak’taki askeri varlığını 2011’in ötesinde uzatma planlarına meydan okuyor.


Lavrov, Zebari’yle ortak basın açıklamasında Başbakan Nuri El-Maliki’ye verilecek Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in mektubunun “WikiLeaks’te görmemeyi” umduğu şakasını yaparak kasıtlı olarak Irak’a ziyaretinin doğasına dikkati çekmiş olabilir.


* Büyükelçi M K Bhadrakumar, Hindistan Dışişleri’nde deneyimli bir diplomattır. Sovyetler Birliği, Güney Kore, Sri Lanka, Almanya, Afganistan, Pakistan, Özbekistan, Kuveyt ve Türkiye’de görev almıştır.


NOT: Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.


HABER: www.timeturk.com - 18 Mayıs 2011 Çarşamba - 20:36

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder